Çizmenin yırtığı,
Ve bir kız çocugu.
Köşeye sıkısmış bir gül,
Zulasında gazetenin.
Ve tüm babalara inat,
Fırlamak istiyor resimden.
Keske diyor!,
Genel Yayin Yönetmeni"ne.
Beni tam da gazetenin orta yerine,
İnsanlığın gözüne sokaraktan,
Öylece yapıştırsaydın.
İnsanlık suçu!
Öyle ıssız,
Öyle kuytu,
Öyle tenha bırakılmamalıydı.
23 Nisan"da,
Hem de kendi bayramında dans ediyorken,
Ayağında yırtık bir çizme,
Suratının astarı yırtık binlercesine,
Meydan okuyaraktan.
Ve 24 Nisan sabahı,
Kendi kızımın,
Tüm şımarmalarını,
Bütün isyan etmelerini,
Rafa kaldırdım.
Sanki o gün bir güç,
"Gör!"
Dünya hep bizim oralarda dönmüyor,
"Gel!"
Bak daha neler var diyordu.
Daha önceden hazırlanan program dahilinde, önce Kütahya"nın Tavşanlı
Karapelit Köyü"ne gidecek, Çarşı Berlin"in düzenlediği Yardım
Kampanyası"na katılacaktım.
Gittim ve katıldım.
Bütün köy,
Okul,
Anne ve babalar hepsi oradaydı.
Karşılama Komitesi hazırlamışlar.
Alkış, alkış, alkış...
Ne kadar alkış,
Ben o kadar ezildim.
Utandım,
İnsanlığımdan.
Neredeydim ben bunca zaman.
Çocuklar aç,
İnsanlar muhtaç,
Bir okul,
Bir oda arkadaslar!.
1 oda!
Sarı çizme!
Çizmenin yırtığı,
Kimbilir yüzlercesi binlercesi,
Ve ille de ille!,
Köyüne okul isteyen mahcup vatandaş.
Sözüm "söz" diyemedim ama,
Kafamda bir okul kampanyası,
Gönlümde şampiyonluk şampanyası.
Kimbilir?
Belli mi olur!!!
Alen Markaryan